“ÖNCE KADIN OL!”

“HADDİNİ BİL!”

“KOCAYA ve ÇOCUĞA ŞİDDETE DUR DİYELİM!”

“DIŞARI GÜZEL YÜZÜNÜ KOCANA ÇİRKİN YÜZÜNÜ GÖSTERME!”

“KADINSAN EDEBİNİ TAKIN!”

“ERKEĞE UZANAN DİLİN KURUSUN!”

Sloganları afiş haline getirilip bir de resimlense (kocasına bağıran kadın ve boynu bükük çocuk ve çaresiz bakan erkek) ülkenin her tarafına boy boy asılsa, ne kadar iyi olur değil mi?  Hatta afişle kalınmasa, videoları çekilse, filmleri yapılsa…

Kocasını kötü davranan, çocuğunu döven huysuz kadınlar için faydalı olur belki.

OLMAZ mı? NEDEN?

Olmaz diyorsanız o halde neden bu afişlerin bir benzeri erkeklere hitaben yapıldı?

Bu çalışmalar faydalı ise hayatı kocasına zindan eden, psikolojik şiddet uygulayan huysuz kadınlar için de yapılsın, faydalı değilse karısına kötü davranan erkekler için de yapılmasın.

“Olmaz erkekler, daha çok şiddet uyguluyor.” diyene soralım,

“Erkeklerin hepsi mi şiddet uyguluyor?”

İnsaf sahibi birinin vereceği cevap:

“Hayır”

“Erkeklerin çoğu mu şiddet uyguluyor?”

“Hayır”

“Peki kadınlar kocalarına; surat asma, ailesini dışlama, erkeği aşağılama, hiçbir şeyden memnun olmama, sürekli maddi isteklerde bulunma, cinsel birliktelikten kaçınma gibi psikolojik şiddet uyguluyorlar mı?”

“Evet”

“Çoğu mu yapıyor bunu azı mı ?”

“Maalesef ki çoğu yapıyor.”

Erkeklerin azı şiddet uygularken, kadınların çoğu erkeklere psikolojik şiddet uyguluyor. Hatta fiziksel olarak kocalarına şiddet uygulayan kadınlar arttı. Ayrıca kadınlar şiddeti en çok birbirlerine yapıyorlar, konu korumaksa kadınları kadınlardan korumak lazım.

Erkeklere sadece kadınlar değil, bir de kanunlar yolu ile şiddet uygulanıyor. Boşanırken adam oturduğu evden atılıyor, çocuklarından ayrı düşüyor, nafaka ve tazminata mahkum edilerek kazancına el konulup kadına veriliyor. Resmen erkek olmakla cezalandırılıyor.

Günümüzde erkeklerin üzerinde büyük bir yük var. Erkek hem evini geçindirsin, hem güler yüzlü hem romantik olsun hem ev işi yapsın hem çocuk baksın hem karısının her istediğini yapsın, onun her şirretliğine sessiz kalsın… Bunlardan birini eksik yaparsa vay o erkeğin haline. Erkekler modern çağın köleleri oldular.

Ki bütün bunları yapan erkekler de başta karısı olmak üzere kimselere yaranamıyor. Bazı sapıkların suçları aynı cinsten oldukları için onların da üstüne atılıyor.

Peki erkek cinsiyeti hakkındaki bu ön yargılar nasıl oluştu zihnimizde? Feministler aracılığı ile. Feministler nasıl bu kadar güçlendi? Avrupalı dostlarımız yüzünden! Avrupalı dostlarımız (!) Müslüman ülkelerin erkeklerini terörist görürler; fakat kadınlarını pek bir severler!

Güya kadınlarla ilgili faydalı çalışmalar yapılsın, diye ayırdıkları fonlarla Müslüman ülkelerindeki kadın derneklerine dünyanın parasını akıtırlar. Ne hikmetse kadınlar da bu paralarla en faydalı çalışmayı, erkek düşmanlığı olarak görüp onu yaparlar.

Gelinen noktada Avrupa fonundan akıtılan paraların onların niyetlerince işe yaradığı görülüyor. Zihinlerde ciddi bir erkek düşmanlığı oluşmuş durumda. Hem de dini hassasiyeti varmış gibi duranlar da bile.

Çoğunluğu AK Partili kadınlar tarafından kurulan Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) kurulduğunda sevinmiştim. Zira kadın derneklerinin çoğu CHP li ya da HDP li. Bizimkiler işe el attı, mümin kadının farkını gösterecekler, erkek düşmanlığı yapmadan kadın hakları üzerine çalışacaklar diye düşünmüştüm. Fakat KADEM kurulduğu günden beri CHP ve HDP li kadınlardan farklı çalışmıyor, hatta erkek düşmanlığı körüklemekte onları geçtiler.

Yukarıda “Haddini Bil” “Kadınsan Edebini Takın” sloganları KADEM in erkekler için hazırladığı “Haddini Bil” “Adamsan Öfkeni Yen”  sloganlarından alıp kadınlar için çevirdim.

KADEM in son yaptırdığı video ise bugüne kadar yapılanların içinde en korkuncu.  Video güzel başlıyor: Güler yüzlü, başkalarına kapı tutan, çarpıştığı kimseden özür dileyen, iş yerinde elindeki evrakı teslim ettiği küstah tavırlı kadına bile nezaketle gülümseyen, toplantı masasında önüne çay koyarken döken hizmetliye de hiç kızmadan gülümseyerek karşılayan hatta anlayışla onun omzuna dokunan beyefendi, hatalara toleranslı, her eve lazım bir adam görüyoruz.

Fakat bu güler yüzlü beyefendi adam, evine gidince bir canavara dönüşüyor. Karısına bağırıyor, tabakları yere fırlatıyor, hırsını alamıyor, en son dövmek için üzerine yürüyor da kadıncağız odaya girip kapıyı kilitleyerek kurtuluyor.

O sırada bir erkek sesi şöyle diyor: “Başkalarına göstermeye utandığın bir yüzün var. Sevdiklerine göstermekten çekinmiyorsun. Sevdiklerine hangi yüzle bakıyorsun?”

KADEM  Twitter’da  #hangi yüzle hashatagi ile izleyenlerden destek bekliyor.

Videodaki gibi bir erkek normal bir insan olamaz ancak ruh hastası olabilir. Bu kadar beyefendi bir adam evine gittiğinde canavara dönüşüyorsa ya alkol alıyordur ya da ruh hastasıdır. Videodaki erkek normal değil fakat bütün erkekler öyleymiş gibi sunuluyor.

KADEM ya da diğer kadın haklarını savunduğunu iddia eden feminist dernekler, yaptıkları çalışmaların toplum üzerine etkilerini kontrol etmiyorlar görüldüğü kadarıyla. Kadın dernekleri iyi niyetli olsalar çalışmalarının geri dönüşümünü alır, olumsuz bir etkisi var mı diye kontrol ederlerdi.

Videoyu izleyen hangi genç kız evlenmeye cesaret edebilir. İnsan beyni hikayelerle çalışır. Bir hanımın evlilik için görüştüğü erkeğin, beyefendi görünümüne rağmen evde bir canavara dönüşeceğini korkusu yaşamaması mümkün değil. İşte aile kurumuna en büyük dinamit. Zaten boşanmalar arttı, evlilikler azaldı.

Ayrıca bu videonun kadın şiddetini önlemeye ne faydası olur? Şiddet uygulayan erkekler videoyu izleyip vaz mı geçecekler? Bu videoda kadınlar için de erkekler için de hiçbir olumlu mesaj yok. Ancak aleni bir erkek düşmanlığı var.

Erkekler aleyhine hazırlanan afişler, sloganlar filmler; kadınları ve kız çocuklarını, erkekleri ve erkek çocuklarını nasıl etkiliyor, ölçüm yapmaları lazım. Gerçi en baştan bu çalışmaları topluma sunmadan önce psikolog, psikiyatr ve davranış bilimcilere bu çalışmaların toplumu olumlu mu olumsuz mu etkileyebileceği üzerine onların görüşlerini sorup onay almaları gerekir.

Zira kadın derneklerinin çalışmalarının arttığı son yıllarda çalışmalarla birlikte şiddet çok arttı. Hem erkeklerin kadınlara yaptığı şiddet hem de kadınların erkeklere yaptığı şiddet arttı. Çalışmalar ve şiddet arasındaki bağlantı neden araştırılmıyor?

Hadi çalışmayı yapanların çoğu Avrupa fonundan beslenip destekleniyor da bizim düşünürlerimiz, yazarlarımız (erkek olanları kastediyorum; zira kadın yazarların neredeyse hepsi feminist olduğu için bu çalışmaları körü körüne destekliyorlar, onlardan bir feraset beklemiyorum) psikologlar, psikiyatrlar, sosyologlar, hükumet yetkililerimiz, milletvekillerimiz (erkek olanlar) neden bu kadar ciddi bir konunun takipçisi olmuyorlar, ölü sessizliğine bürünüyorlar.

Sabah akşam kadın dernekleri tarafından erkekler aşağılanıyor, kimsenin gıkı çıkmıyor. Bu neyin korkusu ki Allah korkusunun önüne geçmiş. “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan” değil mi? Neden haktan, hakikatten ve adaletten yana olunmuyor?

Bazılarının itirazı “Bu sloganlar şiddet uygulayan erkekler için, uygulamayanlar niye üzerine alsın ki bütün erkekler için söylenmiyor” oluyor. Öyle mi? Peki o zaman illa yapılacaksa erkekler için hazırlanan afişlerin yanına kadınlar için de afişler asılsın.

“Erkeksen Öfkeni Yen” afişinin yanına “Kadınsan Edebini Takın” afişi asılsın ki birbirini dengelesin. Aksi takdirde kadın kocasına her türlü terbiyesizliği yapsın sen de öfkeni yen, demenin insan fıtratında bir karşılığı yok. Elbette erkek öfkesini yenecek fakat kadın da kocasına karşı nezaketli olacak. Kadın dernekleri tek taraflı ve kadınları kışkırtıcı hareket ettikleri için, şiddet bu kadar çalışmaya rağmen azalmayıp artıyor.

Eğer bu çalışmaların faydası savunuluyorsa aynı videonun kadın versiyonu da yapılsın. İş yerinde bakımlı, gülümseyen herkese anlayışlı davranan bir kadın evine gelince çocuğuna vuruyor, kocasına bağırıyor, adamı odaya almıyor, yastığını salona fırlatıyor. Çocuk bir yere sinmiş korkuyla annesini izliyor. Erkek salonda koltuğa kıvrılıp yatıyor. Kadının öfkeli hali gösterilirken fonda bir ses: “Başkalarına göstermeye utandığın bir yüzün var. Sevdiklerine göstermekten çekinmiyorsun. Sevdiklerine hangi yüzle bakıyorsun?”

Kadınlar bu videoya razı olur mu? Bütün kadınları kapsamıyor, böyle yapan üzerine alsın mı derler yoksa bundan alınıp tepki mi gösterirler? Elbette tepki gösterirler, ben de istemem böyle bir şey yapılmasını. Şiddet şiddetle çözülmez, şiddeti bitirmek için olumlu yönlendirmeler yapılmalı. Bırakın kadınları, erkeklerin çoğu da razı olmaz, kadınlar aleyhine bir çalışmaya; kadınlar incinir, diye itiraz eder kadınlara sahip çıkarlar.

Peki erkeklere ne oluyor da kendi cinsiyetlerine yapılan bu zulme dur demiyorlar? İlla kendi ayaklarına taş değmesi mi gerekiyor. Erkekler! Lütfen bu zulme “Dur” deyin.

Ve İnsaf Sahibi Mümin Kadınlar! Size sesleniyorum. Bu zulme “Dur” deyin. Erkekleri kadınlar doğurup kadınlar büyütüyor. Biz oğullarımızı ezen ya da ezilen değil, adalet sahibi olarak büyütürsek o zaman biter bu şiddet. Hadi! Bazı sapık erkeklerin suçlarının çamurunun oğlunuzun, babanızın, ağabeyinizin üzerine sürülmesine izin vermeyin. Erkekler korumacı ve merhametli yaratılmıştır onların şiddet yanlısı gösterilmesine itiraz edelim. Yazıyı paylaşın ve destek olun. Suçun cinsiyeti yoktur. Suç suçtur. Biz kadınlar çocuğunu öldüren cani annelerin suçunu yüklenmiyorsak, masum erkekler de canilerin ve sapıkların suçu ile toplum vicdanında yargılanamaz.

Dini hassasiyetle adalet vurgusu ile ortaya çıkan KADEM kadınları bütün erkekleri suçlu ilan etmekten çekinmiyor. KADEM içinde iyi niyetli kadınları kullanan, sinsi bir yapılanma olduğunu düşünüyorum. 15 Temmuz’da gördük. Cumhurbaşkanımızın en yakınlarına kadar sızmış hainler. Aynı şekilde kadın hainler de Cumhurbaşkanımızın değerli ailesinin kadınlarına yakın davranıp onları yanlış yönlendiriyorlar gibi duruyor.

Zira KADEM in yaptırdığı  #hangi yüzle videosu Müslüman erkek düşmanlığı yanında Ak Parti düşmanlığı da yapıyor.

Videoda görünen güler yüzlü cani adam Müslüman ve Ak Partili mesajı var. Videoda Ak Parti’nin amblemindeki sarı renk, farklı sahnelerde sürekli kullanılmış. Başlangıçta adam asansörden inerken karşıdaki binanın ara katları sarı renk, adam bir adamla çarpışırken sanki ışık yansıması gibi ikisinin ortasında sarı bir lamba yanıyor, adamı azarlayan kadının olduğu sahnede arkadaki fon sarı, toplantı salonunda duvardaki istatistikler sarı renk..

Adamın olduğu toplantı masasında başı örtülü ve başı açık kadınlar var. Başı açık kadınlar belli belirsiz görünürken, yanında oturan ak başörtülü asık yüzlü kadınla adam hep aynı kadrajın içinde. Yani asık yüzlü ak başörtülü kadın, adamın Müslüman kimliği hakkında bilgi veriyor. Sarı renk ise adamın Ak Partili olduğu mesajını veriyor. Toplu mesaj ise siz bu Ak Partililerin güler yüzüne, kibarlıklarına bakmayın, bunların hepsi evde kadın döven, ikiyüzlü tehlikeli insanlardır mesajı var.

Videoda çok ustaca Ak Partililer şiddet yanlısı gösterilmiş. KADEM bunu kime yaptırdı ise bunun için yüklüce para ödemiştir eminim. Yapanı da yaptıranı da tebrik etmek lazım! Bir taşla on kuş vurup üzerine de para kazanmışlar.

KADEM ve bunun gibi topluma fitne yayarak kadın ve erkeği birbirine düşman eden derneklerin vereceği zarar 15 Temmuz’dan çok daha fazla olacaktır. 15 Temmuz kahramanca bir mücadele ile durduruldu. Fakat bu sinsi sinsi yayılan erkek düşmanlığı durdurulmazsa bu felaketin altından kalkamayız. O halde hep birlikte #Erkeğe Şiddete Dur, diyelim. 

kaynak : http://www.cocukaile.net/erkege-siddete-dur-de/

 

Tags: